Dr. Yücel Katı

Tıp fakültesinden mezun olduktan sonra hekimlik görevine atandı. Görev aldığı sağlık ocağında (Şimdiki aile hekimliği birimi), öğrendiği yöntemler ve ilaçlar ile hastaları tedavi etmeye veya şikayetlerini gidermeye vesile olmaya başladı.

Bu sırada; “… verdiğiniz ilaçlar ile çok güzel gidiyor, hiçbir şikâyetim kalmadı veya çok az şikâyetim kaldı. Peki ama, ben bu ilaçları kullanmayı ne zaman bırakacağım?” benzeri sorulara, şöyle bir irkildikten sonra ancak geçiştirici bir cevap bulabiliyordu.

“Bu sorulara tam anlamıyla neden yeterli bir yanıtı olamıyor? Bazı hastalıklara neden ilaç verse de verilen tedavi etkili olamıyor? Veya neden bazı hastalıkların ilaçları yok?” gibi sorular aklını kurcalarken; 2012 yılında üniversitelerde akupunktur tedavisi eğitimi verildiğini ve bu tedavi metodu ile de insanların sigaradan, kilolarından ve de ağrılarından, hatta çok değişik hastalıklarından bile kurtulduğunu duydu. Bunun üzerine hemen Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Akupunktur Tedavi ve Eğitim Birimini aradı, eğitim ile ilgili ayrıntılı bilgi aldı ve sıradaki ilk akupunktur eğitimine kaydını yaptırdı.

Hafta içi her gün olan ve aylarca süren yoğun bir akupunktur eğitimini tamamladı. Bu eğitimde, tıp fakültesi eğitim unsurları kısmen olsa da esasen bambaşka, farklı bir tedavi metodolojisi ile karşılaştı.
Kapsamlı, bulunan moleküllere ve bilinen ispatlanmış bilgilere dayalı aldığı tıp eğitimi gereği, ilk başlarda maalesef böyle bir metodolojinin çalışabileceğini pek düşünmedi, anlatılanlar ona birer hikayeymiş gibi geldi. Zira bunlar doğru olsaydı ve denildiği kadar etkili olsaydı, tıp fakültesindeki 6 yıllık eğitimde zaten bir şekilde akupunktur tedavisinin bahsi geçerdi ve hatta eğitimi verilirdi diye düşündüğünü de itiraf etmektedir.

Ancak, eğitimin ileri safhalarında, şifa arayan kişilere akupunktur tedavisini akupunktur hocasıyla beraber ve hoca olmadan birebir uygulamaya başlayınca ve de tedavinin- metodolojinin şifa arayanlarda yaptığı farklılıkları görünce ve daha önce tedavisi yok dediği hastalıklarda çok ciddi ve objektif yanıtlarla karşılaşınca bu tedavinin etkinliğini ve bilimsel alt yapısını da sorgulamaya başladı.

Yapılan yayınlar, çalışmalar ile hocaların ve de diğer hekim arkadaşlarının aldığı klinik sonuçları gözlemleyip, değerlendirince bu tedaviyi öğrenme isteği daha da arttı. Bundan sonra da daha önce tedavi olarak kabullenmediği, yok saydığı; Hacamat, Kupa, Sülük, Hipnoz, Manuel Terapi gibi birçok başka eğitimleri de aldı. Bu alanda birçok kongre, sempozyum ve eğitimlere katıldı. Yerli ve yabancı çok değerli hocalar tanıdı, onlardan çok değerli bilgiler, görüşler, feyizler aldı.

T.C. Sağlık Bakanlığı’nın 2014 yılından sonra akupunktur dışındaki diğer geleneksel ve doğal tedavileri de GETAT (Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp) adı altında yasal statüye kavuşturmasıyla; Fitoterapi (Aromaterapi), Hacamat-Kupa, Hirudoterapi (Sülük Terapisi), Mezoterapi, Ozon terapi, Homeopati, Apiterapi (Arı tedavisi) Yasal Sertifikalı Eğitimlerini de aldı. Bu arada VMT (Visseral Manual Terapi), PRP-CGF-İV tedavi uygulamaları gibi çok değerli başka eğitimler de aldı.

Akupunkturu öğrenme şansına kavuşmuş çok değerli birçok hekime, çok değerli üniversitelerde Akupunktur ve diğer Geleneksel tedavilerin sertifikalı eğitimlerinin derslerini verme şansına da erişti.
Geleneksel ve doğal tedaviler alanlarında kendini daha da geliştirmek adına, çok değerli hocalardan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp doktora eğitimi de almaktadır.

Kategoriler: Etiketler:

Açıklama

Uygulamalar

  • Apiterapi
  • Akupunktur
  • Biorezonans
  • Ozon
  • Mezoterapi
  • Kupa-Hacamat
  • Sülük
  • Fitoterapi
  • Aromaterapi
  • Homeopati
  • Visseral Manuel Terapi